Haber

İBB Kartal’da Akın Apartmanını ‘Yüzde 0 Deprem Güvenliği’ İle Yıktı

İBB, Kartal’da ‘yüzde 0 deprem güvenlik’ oranına sahip 318 binadan biri olan Akın Apartmanı’nın yıkımını gerçekleştirdi. Yıkıma tanık olan Ekrem İmamoğlu, “Burada sadece bina yıkmıyoruz.

Aslında ortaya koyduğumuz akılla depreme dayanıklı olmayan aklı yerle bir ediyoruz. Ve kararlılığımızı gösteriyoruz. Bundan sonra da bu kararlılığı her noktada göstereceğiz.” Çözümün “İstanbul’a 1,5 milyon konut yapacağız” olduğunu vurgulayan İmamoğlu, 21 yıldır iktidar olmadığını vurgulayarak, “İktidara geldiğimizde daha hızlı, daha büyük ve herkesi dahil ederek olacak. .. AK Parti’den, MHP’ye, İYİ Parti’den, Cumhuriyet Halk Partisi’ne kadar bütün belediyelere hizmet ettik.” ekleyerek bu süreci yöneteceğiz.

Kimseyi dışarı atmayacağız. Boğaz kenarındaki kışlalara imar hazırlayan Şehircilik Bakanlığı olmayacağız. Boğaz kahvelerini imar ettiren Şehircilik Bakanlığı olmayacağız. İstanbul’un deprem sorunuyla ilgilenen bakanlıklar, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri olacağız. Onun için buradayız” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sarsıntı Riski İdaresi Başkanlığı ve Kentsel Rehabilitasyon Daire Başkanlığı, kent genelinde hızlı tarama yöntemiyle “Bulunduğu yerde yıkılma ihtimali olan 318 bina” tespit etti. “Yüzde 0 deprem güvenliği” olan bu yapılardan biri olan Kartal Orta Mahalle Ordu Sokak 1980 yılında 14 numarada yapılan Akın Apartmanı, İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Başkan Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tanıklığında yıkıldı. Yıkım sırasında İmamoğlu’na Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce ve İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Özlem Tut eşlik etti.

“İSMİ RİSK ALMALIYIZ”

Göreve geldikleri ilk yılda İstanbul’da hızlı tarama sürecini başlattıklarını hatırlatan İmamoğlu, “Aslında buna risk almak deniyor. Riski aldık. Deprem hissedilmediği anda evlerinin kapısını çalmak ve insanlara depremi hatırlatmak siyasi bir risk gibi görünebilir. Ne yazık ki bu araştırmalar da var. Ancak bunu görev kabul ettiğimiz için o günden beri kapıları çalıyoruz. On binlerce binanın kapısını çalıyoruz. Ancak bazı ilçelerde insanların yüzde 70’e varan bir kısmının bizi binalarına sokmaması üzücü. Ve binalarının denetlenmesini istemiyorlardı. Ama biz bu süreci ısrarla sürdürdük. İstanbul’da tıpkı bu arka planda gördüğünüz bina gibi depreme dayanıklılığı yüzde 0 olan 318 bina belirledik. Biz de bu 318 bina için süreci başlattık” dedi.

“BU EVLERİ YIKMAYA BAŞLAYARAK 8 BİN HALKIMIZI BU TEHDİTTEN KURTARMIŞ OLUYORUZ”

Yaptıkları çalışmalar sonucunda İstanbul’daki riskli bina sayısına ulaştıklarını ifade eden İmamoğlu, “Hızlı bir şekilde taramaya devam ediyoruz. 6 Şubat depremi ile o güne kadar maalesef kapımızı çalmayan, tüm anonslarımıza rağmen ne yazık ki bizimle iletişime geçmeyen, hatta kapımızı çalmasına rağmen 10 binadan 7’sine bizi sokmayan vatandaşlarımız, şimdi kapımızı çalıyor. Bu kararlılık noktasında onlara yetişmeye çalışıyoruz. Bugün bahsettiğimiz 318 yapıda yaklaşık 3000 bağımsız bölüm bulunmaktadır. 3000 bağımsız bölümün ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Bugün İstanbul’da ve Türkiye’de yaşayan insan sayısını saydığınızda 7-8 bin insanın canı demektir. Şimdi bu evlerin yıkımına başlayarak 8 bin insanımızı bu tehditten kurtarmış oluyoruz.”

“SAHİP-KİRACI AYRIMI YAPMADIK; 4 BİN 500 TL KİRA YARDIMI YAPIYORUZ”

“Sadece hızlı bir tarama yapıp, girebileceğimiz binaları tespit edip böyle bir süreci mi başlatıyoruz?” İmamoğlu şu bilgileri paylaştı:

“Hayır. Önce ilçe belediyelerimizi uyarıyoruz. İlçe belediyelerimize yazıyoruz. Bazı belediyeler ‘Biz önlem almıyoruz’ diyor. Bazı belediyeler ‘Bizim adımıza lütfen önlem alın’ diyor. Bazı belediyeler ‘Tamam onu ​​da yaparız’ diyor. Şartlar ne olursa olsun İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak süreçlerimize devam ediyoruz.Kartal Belediyesi ile biraz önce burada bahsettiğim işbirliği talebi temelinde yürüttüğümüz süreci şimdi aktif hale getirdik.Peki bu kadarla mı kaldık? Hayır ısrarla bu tespiti yaptıktan sonra teknik arkadaşlarla oturup şunu konuştuk: Yani insanlara ‘Evinizden çıkın’ demek kolay. Ve unutmayın yakın zamana kadar Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği kira yardımı. Planlama 1.500 liraydı. 1.500 liranın İstanbul ölçeğinde bir değeri olmadığını da biliyoruz. O dönemde teknik hazırlıklarımızı yaparak ‘4 bin 500 lira kira yardımı yapmak istiyoruz’ gündemine getirmiştik. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DİRENİŞİ 0 OLDUĞU BİNALARDA YÜZDE 0’A İLİŞKİNİ VE DESTEĞİNİ BELİRLEDİĞİMİZ İNSANLARA KİRA YARDIMI YAPMALIYIZ.Peki BURADA NE YAPTIK.MAL MALİ KİRACI AYRIMI YAPMIYORUZ. Kiracıya da 4 bin 500 lira bağışlıyoruz, ev sahibine de yardımcı oluyoruz. Bir adım daha attık. 12 ay kira bedeli vererek kiracıyı sokakta bırakmıyoruz. Bütçe olarak destekliyoruz ve insanların konut bulmasına yardımcı olan bir ilişki sistemi kuruyoruz.”

“İSTANBUL ÜZERİNDE ENTEGRE BİR HAREKET BAŞLATACAĞIZ”

İstanbul’un depremle ilgili dikkatli ve bütüncül bir sürece ihtiyacı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, seferberlik duygusuyla sorunun çözülebileceği görüşünü yineledi. İBB’nin, ilçe belediyelerinin ya da bakanlıkların tek başına bu sorunu analiz etmeye yetmeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, “Biz diyoruz ki şimdi bunu Millet İttifakı adına söylüyorum, Cumhurbaşkanı adayımız adına söylüyorum. Danıştığımız – özellikle İstanbul’da. Bunu bir model olarak görüyoruz. Şunu net olarak bilelim: Güneydoğu’da yaşadığımız, illerimizi etkileyen ve yaklaşık 14 milyon kişiyi etkileyen sürecin ekonomimizi ne kadar etkilediğini görüyorsunuz. Toplam maliyetler 100 milyar doların üzerinde yeni. Zamanla, maliyet daha da artacaktır. Çünkü aynı zamanda insanlarımızı da kaybettik. Şimdi bu konsept ile diyoruz ki; İstanbul ile ilgili entegre bir hareket başlatacağız. Özel bir yasa ile destekleyeceğiz. İlgili tüm bakanlıklar aynı yapı içinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı yapı içinde, ilçe belediyeleri aynı yapı içinde, aynı zamanda; İnşaat departmanı, inşaat şubesi, inşaat malzemeleri üreticileri, sigorta sektörü, bankacılık, finans sektörü, bunların hepsi sürece dahil olacak.

“İNSAN, ORTAK AKIL İLE OTURARAK SÜREÇ KONUŞAMIYORUZ…”

Vatandaşların ve meslek odalarının desteğiyle tüm sürecin çözülebileceğine işaret eden İmamoğlu, “Bu entegre yapıda hızlı kararlar alacağız. İstanbul’da kentsel dönüşüm süreci 8-9-10-11 süren siteler ve yapılar var. Bunu söylediğimde ‘Peki 5 yılda çözerim dedin’ dedin… Arkadaş, ‘5 yılda çözerim’ dememin sebebi şu: Bir masaya otursak 5 yılda, insancıl, ortak akılda süreci anlatmak, bize bu fırsatı verseydiniz, bugün İstanbul’un her yerinde olacağız. İnşaat departmanı ve sigorta departmanının sorumluluk aldığı bir zaman diliminde, her mahalle ve sokakta halkımıza sıfır faizle finansman sağladığımız bir ortamda çok yol kat ederdik. Bugünkü iktidarın uyguladığı modelle… ‘O bir şey yapmadı’ demiyorum. Tamamlamak. Ama hatalar var, eksiklikler var. Entegre değil. Bu konuyu siyaset üstü bir sürece taşıyacağız. Bakın bundan kimsenin şüphesi olmasın. İstanbul’u sarsıntı riskinden hızla kurtarmak için yola çıkacağız” dedi.

“BU KÖTÜ FATURAYI, KÖTÜ FOTOĞRAFLA KARŞILAMAK ZORUNDAYIZ”

İmamoğlu, dünyadaki diğer ülkelerin emsali afetler yaşadığını ancak aldıkları tedbirlerle herhangi bir can kaybı yaşamadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

 

“Depremde insanlarımızı öldüren sarsıntılar değil, binalardır. Bunu ben söylemiyorum, bilim adamları söylüyor. Bu acı faturayla, bu acı fotoğrafla yüzleşmek zorundayız. Allah korusun, Allah korusun. İstanbul’daki depremin geç olmasını diliyor ve diliyoruz. Tedbirlerimizi en kısa sürede almak için dua ediyoruz. Bahsettiğim sorun 90 bine yakın binamızı ilgilendiriyor. Ayrıca diğer modellerle birlikte diğer binalarımızı da güçlendirme konusunda harekete geçmemiz gerektiğinin altını çizeyim. Ne yazık ki, bu envanteri onlarca yıldır hep birlikte ürettik. Ama aynı zamanda analizi de bulmalıyız. Analiz, ‘İstanbul’a 1.5 milyon konut yapacağız’ diyerek 21 yıllık iktidarın ardından böyle bir taahhütte bulunmak değildir. Hala “olur” diyorsan hayır olamaz. Biz “olur” demedik. İşte yaptık, yapıyoruz ve iktidara geldiğimizde bu süreci daha hızlı, daha büyük ve herkesi dahil ederek yöneteceğiz… AK Parti’den, MHP’den, İYİ Parti’den tüm belediyelerimizi katarak bu süreci yöneteceğiz. ve Cumhuriyet Halk Partisi. Kimseyi dışarı atmayacağız. Boğaz kenarındaki kışlalara imar hazırlayan Şehircilik Bakanlığı olmayacağız. Boğaz kahvelerini imar ettiren Şehircilik Bakanlığı olmayacağız. İstanbul’un sarsıcı sorunuyla ilgilenen bakanlıklar, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri olacağız. Onun için buradayız.”

“’BAŞARI SORUNU’ DEDİĞİMİZ BU SÜREÇ İÇİN TÜM GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ”

“Biz burada sadece binaları yıkmıyoruz” diyen İmamoğlu, “Aslında ortaya koyduğumuz akılla depreme dayanıklı olmayan aklı yıkıyoruz. Ve kararlılığımızı gösteriyoruz. Bundan sonra da göstereceğiz” Bu kararlılığı her noktada hatırlatırım, daha dün Kartal’da bir bina halkının başına yıkıldı orada onlarca canımızı kaybettik ve İstanbul’da bu 318 bina gibi bu tehdit altında olan başka binalar da var. O anlamda bu çalışma bir seferberlik süreci… Biz depremden sonra milletimize diz çökmemek için, ekonomimize diz çökmemek için… İstanbul gibi bir şehirde böyle bir yıkım yaşadığımızda hepimiz bu yıkımı yaşıyoruz. dünyanın önünde diz çökün Allah razı olsun.Bu nedenle ‘hayatta kalma sorunu’ dediğimiz bu süreç için var gücümüzle çalışacağız ve bu bizim birincil sorunumuz olacak.Elbette tüm bu sözleri onun adına söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem bir İstanbullu olarak, hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, hem de Millet İttifakı üyesi olarak Millet İttifakı adına. Kararlılığımızı göstermek adına bu yıkımı yakında izleyeceğiz.”

“ÜSKÜDAR KENDİNE SAHİP…”

İmamoğlu, açıklamasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

 

– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşam Bağcılar’da meydanlardan yaptığı açıklama vardı. Muhalefet ve marjinal çevrelerin ‘kira dönüşümü’ yalanıyla süreci sabote ettiğini belirtti. Buna bir cevabınız var mı?

“İstatistikler yalan söylemez. Türkiye ve İstanbul istatistikleri ortada. Onlara çok iyi bildiklerini anlatıyorum… Bunları bir kenara bıraksınlar. Onlar Üsküdarlı. Kuşkonmaz Camii’ne kadar yürüyüp Şehircilik Bakanı’na o kışlaların yapımını neden geliştirdiğini sorsun. Her şeyi bir kenara bıraksın, bunu sorsun. Önemli kelimeleri ve önemli bahisleri dikkate alıyorum. Haksız ve asılsız konuları dikkate almıyorum. O halde dediğimi yapsın, karşılığını bulacaktır. Gerekeni ve bunu yapanı cezalandırın. Bundan sonra bazı iddiaları ve sözleri ciddiye alacağım.”

– Başkan isim vermeden bire bir görüşmede sizinle ilgili bazı ifadeler kullanmıştı. “Yerel yönetimler seçimlerde çok sözler verdiler ama şu anda verdikleri sözlerin hiçbirini yerine getiremiyorlar. Projelerimizi de rafa kaldırdılar ya da yarım bıraktılar. İstanbul’a hizmet edeceklerine Turist Ömer gibi geziyorlar”…

“YAPTIKLARIMIZI GÖRECEK GÖZ VE KALP YOK”

“İkinci kelime ciddiye almayacağım bir kelime. Ben de cevaplayamam. Ancak birinci argümanla ilgili şunu söyleyebilirim. Bir örnek veriyorum; ‘İstanbul’da 0-4 yaş arası çocuğu olan anneleri çocuklarıyla birlikte ücretsiz götüreceğim, çünkü onlar bu şehri gezemiyorlar, göremiyorlar, yaşadıkları ekonomik zorluklardan dolayı yaşayamıyorlar’ dedim. Bugün 350 binin üzerinde anne kartımızı kullanıyor. Bir; neden kullanıyor? Bu ülkenin ekonomik sorunları var. Çöz onu. Ancak bunu ekonomik sorunlara çözüm vaadiyle yaptık. İkinci bir örnek vereceğim. “Süt mü dağıtıyordun? Nerede? 107 bine yakın çocuğa süt dağıtıyorduk ‘Göremiyoruz’ deyince göstermedik. Çünkü yardımlarımızı verenin ve alanın göremeyeceği bir sistemde yapıyorduk. Bizim yaptıklarımızı görecek gözleri, yürekleri yok, çünkü her şeyi gösteren, insanlara kendi lütuflarıymış gibi onları kırarak yardım eden, destekleyen bir anlayışa sahipler. Hamdolsun, “100’” desek, yüz söz versek, Allah şahittir ki bunların en az 75-80’ini gerçekleştirdik. Evet; Eksiklerimiz olabilir. Ama dördüncü yılımızdayız. Önümüzdeki yıllarda bunları da düzelteceğiz. Üzüntüm şu: Hala onların 25 yılını benim 4 yılıma eşitliyorlar, eşitliyorlar ve onunla yarışıyorlar. Bu da güzel. 4 yılda onların 25 yılını aşan bir yetenek ve çalışkanlık sergiledik. Beni ne memnun eder?

Açıklama ve soru-cevap bölümünün ardından Akın Apartmanı’nın yıkımına başlandı.

NE OLDU?

İBB ekipleri, kimlik tespiti için 2019’dan bu yana İstanbul genelinde 107,77 binaya gitti. Gruplar, 2022 yılı sonuna kadar gittikleri binaların yüzde 70’ine mal sahipleri izin vermediği için giremedi. İncelenen dilimlerin yüzde 30’luk kısmındaki binalar hakkında kamuoyuna bilgi veren İmamoğlu, kent genelinde 318 bina tespit edildiğini açıklayarak, “Dokunursanız yıkılır” dedi. İmamoğlu, söz konusu binalar dışında yüzde 30’luk dilimde D ve E olarak kodlanan ve yüksek riskli bina sayısının 1.525 olduğunu açıkladı. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İBB’nin ‘hızlı tarama’ hizmetine başvuranların sayısı arttı. 2019 yılından bu yana toplam başvuru sayısı 152 bin 449 oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 22.11.2022 tarih ve 1342 sayılı Kararı doğrultusunda 318 binada oturanlara aylık 4.500 TL kira ödeneği, kiracılara 12 ay boyunca aylık 4.500 TL.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu